Skip to main content

Hatrı sayılır bir süredir sunucular, jeneratörler, iklimlendirme sistemleri, ups’lerin sayıca fazla olduğu datacenter ortamlarından çıkıp, halk arasına karışıp hatta akademik insanların fazlaca olduğu bir ortamda bulunmaktayım.
İzlemlediğim kadarıyla günümüzde insanlar ikiye ayrılmakta.
Bunlar; 1. Dijital (sayısal) insanlar. 2. Analog insanlar.

Dijital insanlar olarak adlandırdığım kitle, günün büyük bir kısmını internete bağlı olarak yaşarlar. Bir numaralı iletişim araçları internet, dolayısıyla da e-mailleridir. Günlük basılı gazete okumak yerine ntvmsnbc.com, hurriyet.com.tr gibi online haber portallarını ziyaret ederler. Bir çok sosyal networklere (Facebook, Netlog vb.) üyedirler, bir çoğunun kişisel blog’u bulunmakta olup, anlık micro-blogging için Twitter kullanmaktadırlar. Alışverişlerinde öncelikli olarak e-ticaret sitelerini tercih edip, etkinlik biletlerini internetten (biletix.com, mybilet.com vb.) satın almayı tercih edip, çoğu zaman yemek siparişlerini bile yemeksepeti.com üzerinden gerçekleştirirler. RSS üzerinden teknoloji haberlerini takip etmenin yanında aylık teknoloji ve/veya bilim dergisini satın almaları da söz konusudur.

Bu kitlenin yaş ortalaması maksimum 30-35 yaş olmakla birlikte Google Analytics ve blog ziyaretçi kitlemi doğru hesaplamışsam yukarıda saydıklarımın çoğu sizin için de geçerlidir diye düşünüyorum…

Bir diğer insan grubu ise analog insanlar olarak adlandırdığım gruptur. Bu toplum üyelerinin en önemli iletişim aracı telefondur. Hemen herşeylerini telefon ile halletmek isterler, çoğu zaman cep telefonundan kısa mesaj göndermek yerine direkt ilgili kişiyi aramak daha kolaylarına gelmektedir. Bu toplum üyelerinde gündemi takip etmek için basılı gazete okumayı tercih ederler.

İş toplantılarında notebook yerine yıllık ajanda taşımayı tercih ederler, iş görüşmelerini, toplantı notlarını, randevularını bilgisayarlarındaki Outlook, Thunderbird, Google Calender gibi araçlara kaydetmek yerine bu ajandalarına kaydederler.
Bilgisayarı zorunluluktan kullananlar ise maillerinin yazıcıdan çıktısını alıp, öyle okumayı tercih ederler. Maile cevabı ise kağıda yazılı olarak verip, varsa yardımcısına/asistanına iletir, yoksa telefon edip iletişimlerini sağlarlar.

Bu toplumun garip bir yanı sürekli olarak teknolojinin hayatımızda ne kadar büyük bir yer tuttuğundan, tıp dünyasını geliştirdiğinde bahsedip dururken bir yandan da internetin aslında kötü, gençler için yanlış yönlendirici bir araç olduğundan dem vururlar. Bir yandan iyi bi’şey olduğundan bahsedilirken, kullanım sırasında “ne gerek var bunlara” laflarını duymanız sizi şaşırtmasın.