Skip to main content

Vergi verenlerin parasıyla üretilen yazılımlar neden Özgür Yazılım olarak yayınlanmıyor?

Tüm gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de e-devlete ve günümüz bilgi çağına geçiş için bir çok yazılım projeleri gerçekleştirilmektedir. Artık biliyoruz ki; günümüzde hiçbir hastane, hiçbir vergi dairesi, hiçbir üniversite kısacası hiçbir orta-büyük ölçekli ve kamu kurumu sağlam bir yazılım alt yapısı olmadan ayakta duramaz.

Peki gelin öncelikle yazılım nedir konusuna kısaca değinelim.

Gelişmekte olan ülkeler statüsünde olan Türkiye’de yaklaşık 700 gündür engelli olan dünyanın en büyük ansiklopedisi Wikipedia’ya göre yazılım; “değişik ve çeşitli görevler yapma amaçlı tasarlanmış elektronik aygıtların birbirleriyle haberleşmesini ve uyumunu sağlayarak görevlerini ya da kullanılabilirliklerini geliştirmeye yarayan makine komutlarıdır.”

Bir başka deyişlele; var olan bir problemi çözmek amacıyla bilgisayar dili kullanılarak oluşturulmuş anlamlı anlatımlar bütününe yazılım adını vermekteyiz. Yazılım kelimesi sektörde farklı alt dallara (sistem ve uygulama yazılımları gibi) ayrılsa da bizim burada yazılım kelimesini kullanırken demek istediğimiz uygulama yazılımları olacak.

Bu teknik açıklamayı bir kenara bırakırsak; Özgür Yazılım felsefesinin lideri Richard Stallman’ın söylemiyle yazılımı bir yemeğe benzetebiliriz. Yemekteki var olan problemimiz açlık; anlamlı anlatımlar olarak adlandırdığımıza ise yazılım ya da programlama dili diyebiliriz.

Yazılımlar, bir programlama diliyle yazıldığında ortaya kaynak kodu çıkmaktadır. Bu cümleyi de yemek örneğiyle devam ettirmek gerekirse; bir yemek hazırlanırken hangi malzemelerin ekleneceği, bu malzemelerin ne kadar ve hangi sırayla ekleneceği gibi anlatımların yer aldığı “yemek tarifi” de yazılımın kaynak kodudur.

Binlerce yıllık insanlık süresince yemek tariflerinin nasıl birbirimize aktarıldığını, paylaşım kültürüyle büyüdüğünü ve çeşitlendiğini düşünerek, bugüne; ülkemizde kamu kaynaklarıyla sürdürülen yazılım projelerine bir bakalım…

***

10 seneyi aşkın bir süredir üniversite camiasındayım ve işim gereği TÜBİTAK ULAKBİM’in ulaknet-teknik adlı e-posta listesinin bir üyesiyim. Bu liste; Türkiye’deki yüzlerce üniversite çalışanının üyesi olduğu, fikir paylaşımında bulunup destek verdiği bir platform. 2017 yılında bu söz konusu listeye gönderilen bir e-posta şöyleydi:

“Üniversitemizdeki A projesi için şu özelliklerde bir yazılıma ihtiyacımız var, daha önce böyle bir ihtiyacı karşılamış bir kurum var mı?”

Bu yardım çağrısına gelen yanıt ise böyleydi:

“Evet, biz de üniversitemizde tam da bu ihtiyaç için bu yazılımı geliştirdik.”

Bu kadar.

Peki siz hiç şöyle bir şeye şahit oldunuz mu; bir akşam yemeğine gittiğiniz komşunuz, sizin daha önce hiç bilmediğiniz bir yemeği size sunuyor. Siz de haliyle bu yemeği nasıl yaptığını soruyor ve tarifini istiyorsunuz. Ancak komşunuz bu yemeğin tarifini sizinle paylaşmaktan kaçınıyor.

Başınıza böyle bir şey gelirse muhtemelen o komşunuzla aranıza mesafe bile koyabilirsiniz.

Fakat gerek dünyada gerekse ülkemizde konu yazılım olduğunda bırakın böyle bir paylaşımı, yazılımın kaynak kodunu istemeniz bile düşünülemez.

Peki ama neden?

Halk tarafından vergilerle finanse edilerek yine halk için geliştirilen yazılımların kaynak kodları paylaşılıyor mu? Bu sorunun cevabını bulabilmek için üniversitelerin bilgi işlem daire başkanlıklarına çeşitli sorular sordum. Cevaplara birlikte bakalım…

“Üniversiteniz bünyesinde bir yazılım ekibi varsa bu yazılım ekibi kaç kişiden oluşuyor?”

Ankete katılan üniversitelerin %48’i 1 ila 3 kişilik, %26’sı 4 ila 8 kişilik %13’ü ise 9 ve daha fazla kişiden oluşan ekiplerinin olduğunu belirtmiş. Yalnızca %13’lük bir kesim yazılım için bir personel barındırmadıklarını belirtiyor.

Bir çok üniversitede böyle bir ekip olduğunu gördükten sonraki ikinci soru “Üniversiteniz bünyesinde ne tür yazılımlar geliştiriliyor?” sorusu oldu.

“Anket sistemi” cevabı gelen cevaplar arasında birinci sırada. Ardından Personel Bilgi Sistemi, Öğrenci Bilgi Sistemi, Akademik Bilgi Sistemi, Destek Servisi, Erasmus Platformu ve Mezun Bilgi Sistemi aldı.

“Üniversiteniz bünyesinde yazdığınız yazılımların geliştirme süresi (beta’dan full version’a geçilmesi) ne kadardır?” sorusuna ankete katılan üniversitelerin %54’ü 6 ila 12 ay seçeneğini işaretlemiş.

Buraya kadar bildiklerimizi özetleyelim…

Üniversitelerin yarısında 1 ila 3 kişilik bir yazılım ekibi mevcut. Ve bu ekiplerinin en çok üzerinde çalıştığı alan anket sistemi. Ve üzerinde çalışma süresi ortalama 8 ay.

Araştırmanın en önemli sorularından biri ise elbette; “Üniversiteniz bünyesinde yazdığınız yazılımların lisanslaması nasıl yapılıyor?” oldu.

Buradaki sonuç %63 oranıyla “herhangi bir lisanslama yapılmıyor” seçeneği birinci oldu. Bir sonraki seçenek ise %13 oranla kapalı kaynak kodlu yazılım lisansı olan EULA (End User License Agreement). Kaynak kodun paylaşıldığı GNU GPL (Genel Kamu Lisansı) ne yazık ki %9 oranla üçüncü sırayı aldı.

Özetle: Akşam yemeğe çağıran komşunuz yediğiniz yemeğin tarifini sizinle paylaşmaktan kaçınıyor. Hatta ve hatta yemeği bile paylaşmaktan imtina ediyor.

***

Yukarıda sorduğum soruyu tekrar sorayım; Halkın vergileriyle finanse edilerek yine halk için geliştirilen yazılımların kaynak kodları neden (özgür yazılım olarak) paylaşılmıyor?

Özgür ve Açık Kaynak Kodlu Yazılım lisansıyla kamuya açık hale getirilmesini sağlayacak mevzuaların getirilmesi gerekmektedir.

Peki ama neden?

1. Vergi tasarrufu

Benzer uygulamalar her seferinde sıfırdan üretilmek zorunda olmayacaktır.

2. İş birliği

Büyük proje çabaları uzmanlığı ve maliyeti paylaşabilir.

3. Halka hizmet

Kamunun finanse ettiği uygulamalar, herkesin erişimine açık olmalıdır.

4. Yenilikçiliği teşvik

Şeffaf süreçler sayesinde başkalarının tekerleği yeniden icat etmesi gerekmez.

Avrupa Özgür Yazılım Vakfı’nın bu konuda başlattığı “Public Code, Public Money” adlı kampanyaya www.publiccode.eu adresinden siz de katılabilir, destekleyebilir ve paylaşabilirsiniz.

* Bu yazıda geçen “Üniversitelerdeki Yazılım Geliştirme ve Lisanslamaları Araştırması”nın sunum dosyasına ve oransal sonuçlara https://speakerdeck.com/ardacetin/universitelerdeki-yazilim-gelistirme-ve-lisanslamalari-arastirmasi adresinden ulaşabilirsiniz.